Anti HIV Kemiluminesans Nedir?
Anti HIV kemiluminesans testi, HIV virüsüne karşı bağışıklık sisteminin geliştirdiği antikorları tespit eden bir laboratuvar testidir. Bu test, kandaki HIV’e özgü bağışıklık yanıtını yüksek duyarlılıkla saptayarak tanı sürecinde güvenilir sonuç verir.
Anti HIV kemiluminesans testi, HIV enfeksiyonunun teşhisinde kullanılan dördüncü nesil testler arasında yer alır. Testin temeli, antijen-antikor tepkimesi sonucu oluşan kimyasal ışımayı (kemiluminesans) ölçmeye dayanır. Böylece HIV virüsü bulaştıktan kısa süre sonra, hem virüsün yüzey antijenleri hem de vücudun ürettiği antikorlar tespit edilebilir. Bu yöntem, klasik ELISA testlerine göre hem daha hızlı hem de daha hassastır.
Kemiluminesans teknolojisi, laboratuvar ortamında ışık enerjisi ile ölçüm yapan ileri bir tanı yöntemidir. Testte, HIV’e özgü proteinlerle kaplı mikropartiküller, hastadan alınan kan örneğiyle reaksiyona sokulur. Eğer kanda HIV antikorları anti HIV-1/2 varsa bu bileşikler bağlanır ve reaksiyon sonucu ışık yayılır. Bu ışığın yoğunluğu, test cihazı tarafından ölçülerek sonuç pozitif veya negatif olarak raporlanır.
Bu test ile Anti HIV antikorları tespit edildiği için, HIV bulaşmasından sonraki 6. haftadan sonra kemiluminesans yöntemi sayesinde virüs varlığı saptanabilir.
Anti HIV kemiluminesans testi, genellikle tarama testi olarak uygulanır. Sonuç pozitif çıktığında, doğrulama amacıyla Western Blotdefence veya HIV PCR gibi doğrulama testleri yapılır. Bu iki aşamalı tanı süreci, yanlış pozitiflik olasılığını en aza indirir. Bu nedenle test, güvenilir laboratuvarlarda ve deneyimli uzmanlar eşliğinde uygulanmalıdır.
Test, hastadan alınan serum ya da plazma örneğiyle yapılır. Açlık gerekmez, ancak kan örneği alınmadan önce doktor önerisi doğrultusunda belirli ilaçların geçici olarak kesilmesi gerekebilir. Sonuçlar çoğu laboratuvarda birkaç saat içinde çıkar ve rapor, HIV antijen-antikor kombinasyonunun varlığına göre değerlendirilir.
Anti HIV kemiluminesans testi yalnızca tanı koymak için değil, aynı zamanda tarama ve kontrol amaçlı da kullanılabilir. Özellikle kan bağışı öncesinde, cerrahi girişimler öncesinde ya da riskli cinsel temas sonrasında güvenlik amaçlı tarama yapılması önerilir.
Bu testin doğruluk oranı %99’un üzerindedir. Fakat testin yapıldığı dönemin bulaşma tarihine olan uzaklığı, sonucu etkileyebilir. HIV enfeksiyonundan sonra antikorların ölçülebilir düzeye ulaşması için belirli bir süre yani pencere dönemi geçmelidir. Bu süre genellikle 3 hafta ile 3 ay arasındadır. Bu nedenle riskli temas sonrası erken dönemde yapılan test negatif çıksa bile, doktor önerisiyle testin tekrarlanması gerekebilir.
Anti HIV kemiluminesans testi sonucunun negatif olması, vücutta HIV antikorunun saptanmadığı anlamına gelir. Ancak yakın zamanda bulaş gerçekleştiyse testin tekrarı önemlidir. Pozitif sonuç, HIV enfeksiyonu olasılığını gösterir ve mutlaka doğrulama testleriyle desteklenmelidir.
Bu testin düzenli şekilde yapılması, HIV’in erken tanınmasını sağlar ve hastalığın AIDS evresine ilerlemeden kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Erken teşhis edilen HIV enfeksiyonlarında antiretroviral tedaviyle virüs baskılanabilir, kişi sağlıklı bir yaşam sürebilir ve virüsün bulaş riski ortadan kalkar.
Anti HIV kemiluminesans testi, modern tıp teknolojisinin sunduğu HIV tarama yöntemlerinden biridir. HIV enfeksiyonunun kontrolünde önemli rol oynar. Bu nedenle düzenli test yaptırmak, hem bireysel hem toplumsal sağlık açısından hayati önem taşır.
Sağlığınızda en küçük bir şüpheyi bile ertelemeyin. Uzman doktorlarımız ve deneyimli hasta danışmanlarımızla, size en doğru testi en hızlı şekilde sunmak için buradayız. Şimdi hemen online randevu alabilir ya da bize 0850 360 06 05 üzerinden ulaşarak danışmanlarımızla görüşebilirsiniz.
