Türkiye’de HIV/AIDS Oranı
Türkiye’de HIV/AIDS oranı 2024 yılı itibarıyla önceki yıllara göre belirgin şekilde artmıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerine göre 1985’ten 7 Kasım 2024’e kadar bildirilen toplam 45.835 HIV pozitif ve 2.438 AIDS vakası mevcuttur. Bu kişilerin %81,8’i erkek, %18,2’si kadındır. Sadece 2024 yılı içerisinde ise 1.527 yeni HIV pozitif ve 40 AIDS vakası kaydedilmiştir. Bu rakamlar, HIV enfeksiyonunun Türkiye’de giderek artan bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini göstermektedir.
Vakaların %94,4’ü cinsel yolla, %1,2’si damar içi madde kullanımıyla, %1,2’si anneden bebeğe geçiş yoluyla bulaşmıştır. Geriye kalan küçük bir oran kan ve doku nakli gibi tıbbi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Türkiye, genel prevalans açısından hâlâ dünya ortalamasının (%0,7) altında olsa da, vaka artış hızı bakımından Avrupa bölgesinde en hızlı yükselen ülkelerden biri olarak dikkat çekmektedir. Bu artış, erken teşhis oranlarının yetersizliği ve toplumda farkındalık eksikliğiyle yakından ilişkilidir.
HIV ve AIDS Arasındaki Fark
Türkiye’de birçok kişi HIV ve AIDS kavramlarını eş anlamlı zannetmektedir. Oysa HIV, bağışıklık sistemini hedef alan bir virüstür; AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) ise tedavi edilmeyen HIV enfeksiyonunun ilerleyerek bağışıklık sisteminin ciddi biçimde zayıfladığı klinik evredir. Her HIV pozitif birey AIDS hastası değildir. Uygun tedavi gören kişiler virüsü baskılayabilir, AIDS evresine geçmeden uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
Erken teşhis bu farkın en önemli belirleyicisidir. Antiretroviral tedavi (ART) sayesinde HIV yükü kontrol altına alınır ve virüs bulaştırma riski neredeyse sıfıra iner. Ancak geç tanı alan kişilerde virüs bağışıklık sistemini hızla zayıflatır, fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar ve AIDS tablosu gelişir. Bu nedenle test yaptırmak, yalnızca bireysel değil toplumsal koruma açısından da kritik öneme sahiptir.
Türkiye’de HIV/AIDS Oranı Nasıl Belirleniyor?
Türkiye’de HIV/AIDS oranı, Ulusal Bildirimi Zorunlu Hastalık Sistemi üzerinden belirlenmektedir. Tüm sağlık kurumları, tanı koydukları vakaları Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM)’ye bildirir. Bu sistem, laboratuvar doğrulaması yapılmış tüm HIV ve AIDS vakalarını ulusal veri tabanına kaydeder. Böylece epidemiyolojik kontrol ve yıllık istatistiksel raporlamalar sağlanır.
Tanı doğrulama sürecinde 4. nesil kombine antijen–antikor testleri, Western Blot, PCR (NAT) ve diğer ileri moleküler yöntemler kullanılmaktadır. Her vaka gizlilik ilkesine uygun şekilde kayıt altına alınır. Bu yapı, Türkiye’nin HIV epidemisini hem izleme hem de kontrol etme kapasitesini güçlendirmektedir.
Türkiye’de HIV Vakaları Kaçtır?
1985–2024 yılları arasında bildirilen toplam 45.835 HIV pozitif vaka bulunmaktadır. Bu vakaların %81,8’i erkek, %18,2’si kadındır. Yalnızca 2024 yılı içinde bildirilen yeni vaka sayısı 1.527’dir. Artışın en belirgin olduğu dönem 2010 sonrası yıllardır; bu, test oranlarındaki artış ve farkındalığın yükselmesiyle doğrudan ilişkilidir. Ancak cinsel yolla bulaşın devam etmesi, yeni enfeksiyonların halen kontrol altına alınamadığını göstermektedir.
HIV’in en çok görüldüğü yaş aralığı 25–45 yaş grubudur. Bu dönem, hem cinsel aktivitenin hem de hareketliliğin en yüksek olduğu dönemdir. Genç erişkinlerde korunmasız cinsel ilişki, test yaptırmama eğilimi ve bilgi eksikliği bulaş riskini artırmaktadır. Türkiye’de HIV vakalarının bölgesel dağılımında İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya ön sıralarda yer alır.
Türkiye’de AIDS Vakaları Kaçtır?
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de bildirilen toplam 2.438 AIDS vakası bulunmaktadır. Bu rakam, HIV pozitif bireylerin yaklaşık %5’ine karşılık gelmektedir. AIDS, bağışıklık sisteminin HIV tarafından ileri derecede zayıflatılması sonucu ortaya çıkan son evredir. Bu dönemde bağışıklık sistemi enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelir ve fırsatçı hastalıklar gelişir.
Erken teşhis ve tedavi sayesinde bu evreye geçiş oranı oldukça azalmıştır. Ancak hâlâ birçok birey HIV tanısını geç aldığı için AIDS evresinde teşhis edilmektedir. Bu durum, HIV’in sessiz seyreden doğasından ve test yaptırmama eğiliminden kaynaklanmaktadır. Düzenli tarama, bu tabloyu büyük ölçüde engelleyebilir.
Türkiye’de HIV/AIDS Oranının Yıllara Göre Değişimi
Türkiye’de HIV vakaları 1985–2009 döneminde birkaç bin civarındayken, 2010 sonrası dramatik bir artış yaşanmıştır. 2010–2024 yılları arasında bildirilen yeni vaka sayısı 40.000’in üzerindedir. Bu artış, bir yandan test oranlarının yükselmesiyle tanı konulan vaka sayısının artmasından, diğer yandan korunmasız cinsel davranışların devam etmesinden kaynaklanmaktadır.
2020’de COVID-19 pandemisi nedeniyle test sayısında azalma olmuş, ancak 2022 itibarıyla vaka sayıları yeniden yükselmiştir. HSGM verilerine göre Türkiye, Avrupa bölgesinde HIV artış hızında ilk sıralardadır. Bu eğilimi durdurmanın yolu; test sıklığını artırmak, farkındalığı güçlendirmek ve riskli davranışların önlenmesini sağlamaktır.
Cinsiyete Göre Dağılım: Erkeklerde Daha Yüksek
Türkiye’de HIV/AIDS vakalarının %81,8’i erkek, %18,2’si kadındır. Erkeklerde bulaş çoğunlukla cinsel ilişkiyle, kadınlarda ise heteroseksüel yolla gerçekleşmektedir. Kadın vakalarda artış eğilimi son yıllarda dikkat çekicidir. Bu, HIV’in yalnızca belirli risk gruplarıyla sınırlı olmadığını ve toplum geneline yayıldığını göstermektedir.
Erkeklerde yüksek oran, çoğunlukla korunmasız cinsel temas, çoklu partner ilişkisi ve test yaptırmama alışkanlığıyla ilişkilidir. Kadınlarda ise farkındalık eksikliği, düzenli kontrol yapılmaması ve partnerin durumu hakkında bilgi sahibi olmama etkendir. Bu nedenle toplumun her kesiminde eğitim ve farkındalık çalışmaları büyük önem taşımaktadır.
En Fazla Vaka Görülen Şehirler
HIV/AIDS vakaları en çok İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya illerinde bildirilmektedir. Türkiye genelindeki toplam vakaların yaklaşık %60’ı bu şehirlerde yoğunlaşmıştır. İstanbul tek başına tüm vakaların neredeyse yarısına ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum, yüksek nüfus yoğunluğu, göç hareketliliği, turizm trafiği ve sağlık hizmetlerine erişim kolaylığıyla ilişkilendirilmektedir.
Büyükşehirlerde test merkezlerinin fazla olması, tanı konulan vaka sayısını artırmakta; bu da kayıtlı vaka sayısını yükseltmektedir. Ancak bu, kırsal bölgelerde HIV olmadığı anlamına gelmez — yalnızca tanı oranı düşüktür.
Türkiye’de HIV/AIDS ve Göçmen Nüfus
Türkiye’de HIV oranı göçmen ve mülteci nüfusta yerli nüfusa kıyasla biraz daha yüksektir. Bunun nedeni; test erişiminde yaşanan zorluklar, dil bariyeri ve damgalanma korkusudur. Türkiye Cumhuriyeti, HIV pozitif göçmenlere ve sığınmacılara ücretsiz tedavi ve danışmanlık hizmeti sunarak bu farkı azaltmayı hedeflemektedir. Bu yaklaşım, bölgesel ölçekte önemli bir halk sağlığı örneğidir.
Türkiye’de HIV/AIDS Oranı ve Test Sıklığı
Her yıl yaklaşık 1,5–2 milyon kişi HIV testi yaptırmaktadır. Ancak bu sayı aktif cinsel nüfus göz önüne alındığında hâlâ düşüktür. HIV test oranlarının artması, enfeksiyonun erken dönemde tespit edilmesine ve bulaş zincirinin kırılmasına katkı sağlar. Damgalanma korkusu, gizlilik endişesi ve bilgi eksikliği nedeniyle birçok kişi test yaptırmaktan kaçınmaktadır.
Türkiye’de HIV/AIDS Oranı ve Toplum Farkındalığı
Toplumda HIV hakkında yanlış inanışlar hâlâ yaygındır. HIV’in sarılma, öpüşme veya ortak eşyalarla bulaşmadığına dair bilgi eksikliği sürmektedir. Damgalama, birçok bireyin test yaptırmaktan çekinmesine yol açmaktadır. Eğitim, medya ve kamu kampanyaları farkındalığı artırmada en güçlü araçlardır.
2024 yılında yürütülen “Erken Tanı, Sağlıklı Gelecek” ve “HIV Hakkında Konuşalım” kampanyaları, özellikle genç nüfusta farkındalık yaratmıştır. Ancak sürdürülebilir bir etki için bu çalışmaların uzun vadeli olması gerekir.
Dünya ile Karşılaştırma
Türkiye’de HIV prevalansı %0,1’in altındadır, yani her 1000 kişiden biri bile HIV ile enfekte değildir. Buna karşın dünya ortalaması %0,7 civarındadır. Bu oran, Türkiye’nin genel olarak düşük prevalanslı ülkeler arasında yer aldığını gösterir. Ancak vaka artış hızı Avrupa ortalamasının üzerindedir. Bu nedenle, mevcut düşük prevalansın korunması için erken tanı, bilinçlendirme ve korunma yöntemlerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşır.
HIV/AIDS Oranını Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?
HIV/AIDS oranını azaltmanın en etkili yolu erken teşhis, düzenli test ve korunma bilincidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı kondom kullanımı, düzenli sağlık kontrolleri ve partner farkındalığı temel koruyucu adımlardır. Antiretroviral tedaviye erişim kolaylaştırıldığında, HIV pozitif bireylerin bulaştırıcılığı neredeyse sıfıra iner. Ayrıca okullarda ve iş yerlerinde HIV eğitimi verilmesi, toplumsal farkındalığı artırır.
Türkiye’de HIV/AIDS ile Mücadele Programları
Ulusal HIV/AIDS Kontrol Programı (2019–2024) kapsamında erken tanı, tedaviye erişim, veri toplama ve farkındalık hedefleri yürütülmektedir. Program kapsamında her ilde HIV danışmanlık merkezleri ve laboratuvar altyapısı güçlendirilmiştir. Devlet hastanelerinde HIV tedavisi tamamen ücretsizdir ve ilaçlar SGK tarafından karşılanmaktadır.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Türkiye’de HIV oranı nedir?
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de toplam 45.835 HIV pozitif birey bulunmaktadır. Bu sayı, 1985 yılından bugüne bildirilen tüm vakaları kapsar ve her yıl artış göstermektedir.
Türkiye’de AIDS vaka sayısı kaçtır?
T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 7 Kasım 2024 itibarıyla Türkiye’de 2.438 AIDS vakası bildirilmiştir. Bu vakalar, HIV enfeksiyonunun tedavi edilmemesi sonucu bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ortaya çıkmıştır.
Türkiye’de HIV en çok kimlerde görülür?
HIV enfeksiyonu Türkiye’de en çok 25–45 yaş arası erkek bireylerde görülmektedir. Vakaların %81,8’i erkek, %18,2’si kadındır. Bu dağılım, korunmasız cinsel ilişki ve farkındalık eksikliğiyle ilişkilidir.
Türkiye’de HIV/AIDS oranı neden artıyor?
Artışın temel nedenleri arasında korunmasız cinsel ilişki, test yaptırmama alışkanlığı, sosyal damgalama ve farkındalık eksikliği yer alır. Ayrıca artan test oranları da daha fazla vakanın tespit edilmesini sağlamaktadır.
Türkiye’de HIV en çok hangi şehirlerde görülüyor?
Vaka sayısı en yüksek şehir İstanbul’dur. Onu Ankara, İzmir ve Antalya takip eder. Bu şehirler, nüfus yoğunluğu ve göç hareketliliği nedeniyle HIV vakalarının yoğunlaştığı bölgeler olarak öne çıkar.
Türkiye’de HIV oranı dünya ortalamasına göre nasıldır?
Türkiye’de HIV prevalansı %0,1’in altındadır, bu da dünya ortalaması olan %0,7’nin oldukça altındadır. Ancak son yıllarda vaka artış hızı Avrupa ortalamasının üzerindedir.
HIV nasıl bulaşır?
HIV, korunmasız cinsel ilişki, kan teması, damar içi madde kullanımı ve anneden bebeğe geçiş yoluyla bulaşır. Günlük temas, sarılma veya ortak eşya kullanımıyla bulaşmaz.
HIV pozitif bir kişi AIDS hastası mıdır?
Hayır. HIV pozitif olmak, kişinin AIDS olduğu anlamına gelmez. Uygun tedavi (antiretroviral terapi) ile HIV baskılanabilir ve birey AIDS evresine geçmeden sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
Türkiye’de HIV/AIDS oranını azaltmak için ne yapılabilir?
Erken tanı, düzenli test, korunma bilinci ve damgalamanın önlenmesi en etkili yöntemlerdir. Eğitim programları, kondom kullanımı ve HIV test merkezleri bulaş zincirini kırmada büyük önem taşır.
Kaynakça
- T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (2024).
HIV/AIDS İstatistikleri – 07 Kasım 2024 itibarıyla güncel veriler.
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/bulasici-hastaliklar-ve-erken-uyari-db/Dokumanlar/Istatistikler/Ek_HIV-AIDS_Istatistikleri.pdf - UNAIDS (2025). Global HIV & AIDS Statistics – Fact Sheet 2025.
- World Health Organization (2024). HIV/AIDS: Global and Regional Data.
- ECDC (2024). HIV/AIDS Surveillance in Europe.
Sağlığınızda en küçük bir şüpheyi bile ertelemeyin. Uzman doktorlarımız ve deneyimli hasta danışmanlarımızla, size en doğru testi en hızlı şekilde sunmak için buradayız. Şimdi hemen online randevu alabilir ya da bize 0850 360 06 05 üzerinden ulaşarak danışmanlarımızla görüşebilirsiniz.