Sedimantasyon (ESR) Testi Nedir?

Sedimantasyon (ESR) Testi Nedir?

Sedimantasyon (ESR) testi, kandaki eritrositlerin (alyuvarların) belirli bir süre içinde ne kadar hızlı çöktüğünü ölçen bir laboratuvar testidir. Bu test, vücutta iltihap (enflamasyon) olup olmadığını gösterir ve birçok hastalığın tanı ve takibinde önemli bir biyobelirteç olarak kullanılır.

Sedimantasyon testi, “eritrosit sedimentasyon hızı” olarak da bilinir ve genellikle ESR kısaltmasıyla ifade edilir. Kandan alınan örnek, dik konumda bir tüpte belirli bir süre bekletilerek alyuvarların çökme hızı ölçülür. Normalden hızlı çökelme, bağışıklık sistemi aktivitesinin arttığını veya vücutta bir enfeksiyon, romatizmal hastalık ya da kronik inflamasyon olduğunu gösterebilir. ESR, tek başına tanı koydurucu değildir ancak doktorlara iltihap düzeyi hakkında genel bir fikir verir.

Sedimantasyon (ESR) Testi Ne İşe Yarar?

Sedimantasyon (ESR) testi, vücutta enfeksiyon, iltihap veya bağ dokusu hastalığı gibi durumların varlığını ve şiddetini belirlemeye yardımcı olur. Bu test, özellikle kronik hastalıkların seyrini izlemek ve tedaviye verilen yanıtı değerlendirmek için kullanılır.

ESR testi, vücuttaki iltihabi süreçlerin varlığını yansıttığı için doktorlar tarafından romatizmal hastalıklar, enfeksiyonlar, bazı kanser türleri ve otoimmün bozuklukların takibinde istenir. ESR yüksekliği aktif bir iltihabi sürece işaret edebilirken, tedavi sonrasında değerlerin düşmesi iyileşme göstergesi olarak yorumlanır. Bu nedenle test, hastalığın tanısından ziyade hastalığın aktivitesini izleme ve klinik tabloyu değerlendirme amacıyla büyük önem taşır.

Sedimantasyon Testi Nasıl Yapılır?

Sedimantasyon testi, damar yoluyla alınan bir kan örneği üzerinde yapılır. Alınan kan, özel bir tüpe konularak belirli bir süre boyunca alyuvarların çökme hızı ölçülür. İşlem basit, hızlı ve hastaya herhangi bir rahatsızlık vermez.

Test sırasında kol damarından az miktarda kan alınır ve antikoagülan (pıhtılaşmayı önleyici) madde içeren bir tüpe aktarılır. Bu tüp dik konumda bekletilir ve bir saat içinde alyuvarların milimetre cinsinden ne kadar çöktüğü ölçülür. Bu değer “mm/saat” olarak ifade edilir. Test sırasında özel bir hazırlık gerekmez; ancak doktor önerisine göre aç karnına gelmek veya belirli ilaçları geçici olarak bırakmak istenebilir. Sonuçlar genellikle aynı gün içinde değerlendirilir.

Sedimantasyon (ESR) Testi Sonucu Kaç Olmalı?

Sedimantasyon (ESR) testi sonucu, yaş, cinsiyet ve laboratuvar standartlarına göre değişiklik göstermekle birlikte, genellikle erkeklerde 0–15 mm/saat, kadınlarda ise 0–20 mm/saat aralığında normal kabul edilir. Bu değerler laboratuvarın kullandığı yönteme göre küçük farklılıklar gösterebilir.

ESR değeri, vücuttaki iltihabi sürecin şiddetine bağlı olarak artabilir veya düşebilir. Normal sınırın üzerindeki değerler, çoğunlukla enfeksiyon, romatizmal hastalıklar, bağ dokusu bozuklukları veya bazı kanser türleriyle ilişkilidir. ESR testinin sonucu her zaman tek başına değerlendirilmez; CRP, tam kan sayımı veya diğer biyokimyasal testlerle birlikte yorumlanır. Doktor, ESR değerini hastanın klinik durumu ve şikayetleriyle birleştirerek anlamlı bir sonuç çıkarır.

ESR Yüksekliği Neden Olur?

ESR yüksekliği, genellikle vücutta bir iltihap, enfeksiyon veya bağışıklık sistemi aktivitesi bulunduğunu gösterir. Eritrositlerin çökme hızını artıran bu durum, vücudun bir hastalığa karşı verdiği savunma tepkisinin biyokimyasal bir yansımasıdır.

Sedimantasyonun yükselmesine neden olan en sık durumlar arasında bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, romatoid artrit, lupus, ankilozan spondilit gibi otoimmün hastalıklar bulunur. Ayrıca tüberküloz, kansızlık (anemi), tiroit hastalıkları, böbrek hastalıkları, bazı kanser türleri (örneğin multipl miyelom veya lenfoma) da ESR değerlerini artırabilir. Kadınlarda gebelik, adet dönemi veya ileri yaş da doğal olarak sedimentasyon hızını yükseltebilir. Ancak ESR yüksekliği her zaman hastalık göstergesi değildir; bu nedenle klinik bulgularla birlikte değerlendirilmesi gerekir.

ESR Düşüklüğü Neden Olur?

ESR düşüklüğü, kandaki alyuvarların normalden yavaş çöktüğü anlamına gelir ve genellikle ciddi bir hastalığın göstergesi değildir. Ancak bazı durumlarda kan yapısı, dolaşım bozuklukları veya teknik faktörler bu düşüklüğe neden olabilir.

Sedimantasyonun düşük çıkmasına yol açan başlıca nedenler arasında polisitemi (alyuvar fazlalığı), dehidratasyon (sıvı kaybı), aşırı lökositoz (beyaz kan hücresi artışı) ve orak hücreli anemi gibi kan hastalıkları yer alır. Ayrıca kortizon veya nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların uzun süreli kullanımı da ESR değerini düşürebilir. Soğuk ortamlarda yapılan testler, yanlış tüp kullanımı veya ölçüm hataları da teknik olarak düşük sonuçlara neden olabilir. ESR düşüklüğü genellikle klinik açıdan önemsizdir; ancak diğer kan testleriyle birlikte değerlendirilmesi önerilir.

ESR Testi Ne Zaman Yapılır?

ESR testi, vücutta iltihap, enfeksiyon veya romatizmal hastalık şüphesi olduğunda doktor tarafından istenir. Bu test, aynı zamanda bilinen kronik hastalıkların seyri veya tedaviye yanıtın değerlendirilmesi amacıyla da yapılır.

Doktorlar, ESR testini genellikle ateş, halsizlik, kilo kaybı, eklem ağrısı veya uzun süren inflamatuar belirtiler olduğunda ister. Ayrıca romatoid artrit, lupus, tüberküloz, tiroit hastalıkları, böbrek veya bağ dokusu rahatsızlıkları gibi kronik hastalıkların takibinde düzenli aralıklarla uygulanır. ESR testi, akut enfeksiyonların varlığını ve tedaviye yanıt sürecini değerlendirmek için de kullanılır. Özellikle diğer inflamasyon göstergeleriyle birlikte yorumlandığında, hastalığın aktif olup olmadığını belirlemede önemli bir yardımcı testtir.

ESR Testi ile CRP Testi Arasındaki Fark Nedir?

ESR testi ve CRP testi, her ikisi de vücuttaki iltihap düzeyini değerlendirmek için kullanılan laboratuvar testleridir; ancak çalışma prensipleri ve sonuç verme hızları farklıdır. ESR, alyuvarların çökme hızını ölçerken; CRP, karaciğer tarafından üretilen C-reaktif proteinin kandaki miktarını belirler.

ESR değeri yavaş değişir ve kronik iltihaplarda daha uzun süre yüksek kalabilir. Buna karşın CRP testi, vücutta iltihap geliştiğinde birkaç saat içinde yükselir ve tedaviyle hızla normale döner. Bu nedenle CRP, akut enfeksiyonların takibinde daha hassas kabul edilirken; ESR testi kronik veya uzun süreli iltihabi süreçlerin izlenmesinde daha faydalıdır. Doktorlar genellikle bu iki testi birlikte değerlendirerek, iltihaplanmanın türü ve süresi hakkında daha doğru bilgi elde ederler.

Sedimantasyon Testi Sonuçlarını Etkileyen Faktörler

Sedimantasyon testi sonucu, hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı ilaçlar ve fizyolojik durumu gibi birçok etkene bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle test sonuçları yorumlanırken bu faktörlerin mutlaka dikkate alınması gerekir.

Yaş ilerledikçe ESR değerlerinin doğal olarak yükselmesi normal kabul edilir; ayrıca kadınlarda menstrüasyon dönemi ve gebelik de fizyolojik ESR artışına yol açabilir. Anemi (kansızlık), yüksek kolesterol, böbrek hastalıkları ve bazı ilaçlar (örneğin doğum kontrol hapları, kortikosteroidler) sonucu etkileyebilir. Testin doğru sonuç verebilmesi için numunenin uygun tüpte, doğru sıcaklıkta ve belirlenen sürede değerlendirilmesi gerekir. Bu faktörlerden biri dahi değiştiğinde yanlış yüksek veya düşük ESR değeri saptanabilir, bu yüzden test güvenilir bir laboratuvarda yapılmalıdır.

ESR Testi Hangi Durumlarda Tekrarlanır?

ESR testi, kronik hastalıkların seyri, iltihabi süreçlerin kontrolü veya tedaviye yanıtın izlenmesi gerektiğinde belirli aralıklarla tekrarlanır. Bu tekrarlar, hastalığın aktif olup olmadığını ve tedaviye nasıl yanıt verdiğini değerlendirmek açısından önemlidir.

Özellikle romatoid artrit, lupus, tüberküloz, inflamatuvar barsak hastalıkları gibi uzun süreli iltihapla seyreden hastalıklarda ESR değeri düzenli olarak takip edilir. Doktorlar, tedavi başladıktan sonra ESR değerinin düşüp düşmediğini görmek için testi birkaç hafta veya ay arayla tekrar isteyebilir. Ayrıca enfeksiyon sonrası iyileşme sürecinde ESR seviyelerinin normale dönüp dönmediği de bu testlerle kontrol edilir. Bu yaklaşım, hastalığın gidişatını ve tedavi başarısını objektif şekilde değerlendirmeye yardımcı olur.

Çocuklarda ve Yetişkinlerde ESR Değerleri Farklı mı?

Evet, çocuklarda ve yetişkinlerde ESR değerleri fizyolojik farklılıklara bağlı olarak değişir. Çocuklarda eritrositlerin yapısı, plazma protein düzeyleri ve bağışıklık sistemi aktiviteleri yetişkinlerden farklı olduğu için sedimantasyon hızı genellikle daha düşüktür.

Yeni doğan bebeklerde ESR değeri oldukça düşüktür ve genellikle 0–2 mm/saat aralığında seyreder. Çocuk büyüdükçe bu değer kademeli olarak artar, ancak yine de yetişkin değerlerinin altında kalır. Yetişkinlerde ise ESR için kabul edilen ortalama aralık erkeklerde 0–15 mm/saat, kadınlarda 0–20 mm/saat olarak belirlenmiştir. Yaş ilerledikçe bu sınır doğal olarak biraz yükselir. Bu nedenle ESR sonuçları değerlendirilirken yaşa, cinsiyete ve klinik duruma göre yorum yapılması gerekir.

ESR Testi Sonuçlarıyla İlgili Sık Sorulan Sorular (SSS)

Sedimantasyon (ESR) testi aç karnına mı yapılır?
ESR testi genellikle açlık gerektirmez, ancak bazı laboratuvarlarda diğer kan testleriyle birlikte yapılacağı için 8–12 saatlik açlık istenebilir. Doktor veya laboratuvarın özel bir talimatı varsa buna uyulmalıdır.

ESR değeri kaç olursa tehlikelidir?
Tek başına yüksek ESR değeri tehlike göstergesi değildir. Ancak 50 mm/saat üzerindeki değerler, ciddi bir enfeksiyon, romatizmal hastalık veya kanser gibi altta yatan bir durumun araştırılmasını gerektirebilir.

ESR testi enfeksiyonu gösterir mi?
Evet, ESR testi vücutta enfeksiyon veya iltihap olduğunu gösterebilir. Fakat hangi hastalığın neden olduğunu belirtmez; bu nedenle CRP ve diğer kan testleriyle birlikte değerlendirilir.

ESR testi ile CRP farkı nedir?
ESR, alyuvarların çökme hızını ölçerken; CRP, karaciğerden salgılanan iltihap proteinini belirler. CRP daha hızlı değişir, ESR ise kronik süreçlerde daha kalıcı bilgi verir.

ESR testi ile hangi hastalık erken teşhis edilir?
ESR testi, romatoid artrit, lupus, tüberküloz, tiroit iltihabı ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların erken dönemlerinde iltihap belirtisi olarak yükselebilir. Ancak tek başına tanı koydurmaz, diğer klinik bulgularla birlikte değerlendirilmelidir.

Sağlığınızda en küçük bir şüpheyi bile ertelemeyin. Uzman doktorlarımız ve deneyimli hasta danışmanlarımızla, size en doğru testi en hızlı şekilde sunmak için buradayız. Şimdi hemen online randevu alabilir ya da bize 0850 360 06 05 üzerinden ulaşarak danışmanlarımızla görüşebilirsiniz.

Son Güncelleme:
HEMEN ARA