Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Çölyak hastalığı belirtileri, gluten içeren gıdalar alındığında bağışıklık sisteminin ince bağırsak dokusuna zarar vermesiyle ortaya çıkar ve sindirim, cilt, sinir sistemi gibi pek çok organı etkiler. Belirtiler kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle kronik sindirim sorunları, yorgunluk ve kilo kaybıyla kendini gösterir.
Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde gluten tüketimi sonrası bağırsak yüzeyindeki villus yapılarının tahrip olmasıyla gelişir. Bu durum, besinlerin emilimini bozar ve çok sayıda belirtiye yol açar.
En sık görülen çölyak hastalığı belirtileri şunlardır:
- Karın ağrısı, şişkinlik ve gaz
- İshal veya kabızlık
- Yağlı dışkı (steatore)
- Kilo kaybı veya kilo alamama
- İştahsızlık ve bulantı
- Kronik yorgunluk ve halsizlik
Bazı bireylerde semptomlar yalnızca demir eksikliği, kemik erimesi veya cilt döküntüsü şeklinde ortaya çıkabilir. Bu nedenle çölyak hastalığı “sessiz” şekilde ilerleyebilir. Erken dönemde yapılan gliadin antikor testi, hastalığın tanısında kritik öneme sahiptir.
Çölyak Hastalığı Sindirim Sistemi Belirtileri
Çölyak hastalığı sindirim sistemi belirtileri, gluten tüketimi sonrası bağırsak mukozasında iltihaplanma ve villus hasarı oluştuğunda ortaya çıkar. En belirgin sindirim sistemi bulguları; ishal, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, bulantı ve dışkılama düzeninde değişikliktir.
Glutenin neden olduğu ince bağırsak hasarı, besinlerin emilimini bozar ve uzun vadede sindirim sistemi fonksiyonlarını ciddi biçimde etkiler.
Çölyak hastalığında sık görülen gastrointestinal belirtiler şunlardır:
- Kronik veya tekrarlayan ishal
- Kabızlık (bazı hastalarda ana belirti olabilir)
- Yağlı ve kötü kokulu dışkı (steatore)
- Karın bölgesinde şişkinlik ve gaz
- Karın krampları, mide bulantısı
- İştahsızlık veya erken doyma hissi
Bu sindirim sorunları genellikle glutenli gıdalar tüketildikten birkaç saat veya gün sonra başlar. Uzun süre devam eden bu belirtiler, bağırsak duvarındaki hasarın göstergesidir. Laboratuvar ortamında yapılan anti-transglutaminaz ve gliadin antikor testi, çölyak hastalığının sindirim kaynaklı belirtilerini doğrulamada kritik rol oynar.
Çölyak Hastalığı Cilt Belirtileri Nelerdir?
Çölyak hastalığı cilt belirtileri, gluten duyarlılığı sonucu bağışıklık sisteminin cilt yüzeyine tepki vermesiyle oluşur. En sık görülen deri bulgusu, “dermatitis herpetiformis” olarak bilinen kaşıntılı ve kabarcıklı döküntüdür.
Gluten alımı sonrası gelişen bağışıklık tepkisi, özellikle deride iltihabi reaksiyonlara yol açar. Çölyak hastalığında görülebilen cilt belirtileri şunlardır:
- Kaşıntılı, su dolu kabarcıklar (dermatitis herpetiformis)
- Dirsek, diz, kalça ve saçlı deride döküntüler
- Kızarıklık ve yanma hissi
- Kabuklanma veya pullanma
- Tekrarlayan kaşıntı atakları
Bu döküntüler genellikle simetrik yerleşim gösterir ve gluten tüketimiyle belirginleşir. Cilt bulguları bazen çölyak hastalığının tek belirtisi olabilir. Dermatolog muayenesi ve cilt biyopsisi tanıya yardımcı olur, ancak kesin tanı için çölyak paneli içerisinde bulunan seroloji testleri gereklidir. Glutensiz diyet başlandığında döküntüler genellikle birkaç hafta içinde kaybolur.
Çölyak Hastalığı Vitamin ve Mineral Eksikliği Belirtileri
Çölyak hastalığı vitamin ve mineral eksikliği belirtileri, ince bağırsak yüzeyindeki villus hasarı nedeniyle besinlerin yeterince emilememesinden kaynaklanır. Emilim bozukluğu; demir, kalsiyum, folat, B12 ve D vitamini gibi temel besin öğelerinde eksikliğe yol açar.
Bağırsaklardaki emilim azalması, vücudun birçok sistemini etkileyen belirtiler oluşturur. Çölyak hastalığında sık görülen vitamin ve mineral eksikliği bulguları şunlardır:
- Demir eksikliği anemisi: Halsizlik, solgun cilt, baş dönmesi
- B12 ve folat eksikliği: Sinirsel hassasiyet, el-ayak uyuşması, unutkanlık
- D vitamini eksikliği: Kemik ağrısı, kas güçsüzlüğü, osteoporoz
- Kalsiyum eksikliği: Diş minesinde zayıflama, kas krampları
- Çinko ve magnezyum eksikliği: Saç dökülmesi, ciltte kuruluk, tırnak kırılması
Bu eksiklikler, hastalığın sindirim dışı belirtileri olarak da değerlendirilebilir. Laboratuvar ortamında yapılan vitamin profili, demir-ferritin ve D vitamini testleri, çölyak hastalarında sık izlenen bu dengesizliklerin erken saptanmasını sağlar. Glutensiz diyetle birlikte düzenli takviye tedavisi, eksikliklerin giderilmesinde kritik öneme sahiptir.
Çölyak Hastalığı Nörolojik Belirtileri Nelerdir?
Çölyak hastalığı nörolojik belirtileri, glutenin bağışıklık sistemi aracılığıyla sinir hücrelerini etkilemesi sonucu gelişir. Bu durum, merkezi ve periferik sinir sisteminde fonksiyon bozukluklarına neden olabilir. En sık görülen nörolojik bulgular baş dönmesi, denge kaybı, el-ayak uyuşması ve konsantrasyon güçlüğüdür.
Çölyak hastalığında sinir sistemiyle ilişkili belirtiler genellikle vitamin eksiklikleri ve bağışıklık yanıtı sonucu ortaya çıkar. Sık görülen nörolojik belirtiler şunlardır:
- Periferik nöropati: El ve ayaklarda karıncalanma veya yanma hissi
- Ataksi: Denge bozukluğu, yürüme güçlüğü
- Migren tipi baş ağrıları
- Konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık (“beyin sisi”)
- Kas güçsüzlüğü ve koordinasyon problemleri
- Depresyon veya anksiyete eşlik edebilir
Bu belirtiler glutenin sinir dokusuna karşı tetiklediği otoimmün tepkiyle ilişkilidir. Nörolojik bulgular sindirim şikayetlerinden bağımsız olarak da görülebilir. Erken tanı ve glutensiz diyetin başlanması, sinir sistemi üzerindeki etkilerin gerilemesini sağlar. Tanıda B12 vitamini, folat düzeyi ve anti-nöronal antikor testleri değerlidir.
Çölyak Hastalığında Psikolojik Belirtiler Görülebilir Mi?
Çölyak hastalığında psikolojik belirtiler, bağırsak-beyin ekseninin etkilenmesi ve vitamin-mineral eksikliklerinin sinir sistemi üzerindeki yansımaları nedeniyle görülebilir. Gluten duyarlılığı; ruh hali, motivasyon ve bilişsel fonksiyonlarda değişikliklere yol açabilir.
Sindirim sistemiyle sinir sistemi arasındaki etkileşim, çölyak hastalığında psikolojik dengeyi doğrudan etkiler. Sık görülen psikolojik belirtiler şunlardır:
- Depresyon ve sürekli mutsuzluk hissi
- Anksiyete (kaygı bozukluğu)
- İrritabilite (sinirlilik ve tahammülsüzlük)
- Uyku bozuklukları ve huzursuzluk
- Konsantrasyon güçlüğü ve dikkat dağınıklığı
- Motivasyon kaybı ve sosyal çekilme
Bu belirtiler, hem nörolojik etkiler hem de B12, folat ve demir eksiklikleriyle ilişkilidir. Glutensiz diyet, psikolojik şikayetlerde belirgin iyileşme sağlar. Laboratuvar testleriyle tespit edilen besin eksikliklerinin tedavi edilmesi ve gerekirse psikiyatrik destek alınması, çölyak hastalarında yaşam kalitesini artırır.
Çocuklarda Çölyak Hastalığı Belirtileri
Çocuklarda çölyak hastalığı belirtileri, büyüme çağında gluten alımıyla bağırsak mukozasının hasar görmesi sonucu gelişir. Emilim bozukluğu nedeniyle çocuklarda kilo alamama, büyüme geriliği ve karın şişliği en sık görülen belirtilerdir.
Bağırsak villuslarının zarar görmesi, çocuğun gelişimi için gerekli vitamin ve minerallerin yetersiz emilmesine yol açar. Çocuklarda çölyak hastalığında görülen başlıca belirtiler şunlardır:
- Kilo alamama veya kilo kaybı
- Büyüme geriliği ve boy uzamasında yavaşlama
- Karında şişlik ve gaz
- İshal veya kabızlık
- İştahsızlık ve bulantı
- Halsizlik ve yorgunluk
- Sinirlilik, dikkat dağınıklığı veya huzursuzluk
Bu belirtiler bazen tekrarlayan demir eksikliği anemisiyle de kendini gösterebilir. Özellikle 6 ay–2 yaş aralığında gluten içeren gıdaların diyete eklenmesiyle semptomlar belirginleşir. Pediatrik hastalarda tanı için anti-endomisyum antikoru ve gliadin antikor testi gibi laboratuvar analizleri kullanılır.
Yetişkinlerde Çölyak Hastalığı Belirtileri
Yetişkinlerde çölyak hastalığı belirtileri, çoğu zaman sindirim sistemi dışında; yorgunluk, kansızlık, kemik erimesi ve sinirsel problemler gibi genel bulgularla ortaya çıkar. Bu durum, hastalığın uzun süre fark edilmeden ilerlemesine neden olabilir.
Yetişkinlerde çölyak hastalığı sıklıkla “atipik” belirtilerle seyreder. Yani klasik ishal veya karın ağrısı yerine, sistemik şikayetler ön plandadır. En sık görülen belirtiler şunlardır:
- Kronik yorgunluk ve halsizlik
- Demir eksikliği anemisi
- Kemik ağrısı ve osteoporoz (D vitamini eksikliğiyle ilişkili)
- Kas güçsüzlüğü ve kramplar
- Sinirsel belirtiler (uyuşma, denge bozukluğu)
- Ciltte döküntü veya kaşıntı (dermatitis herpetiformis)
- İnfertilite (kısırlık) veya adet düzensizlikleri
Yetişkinlerde hastalık genellikle uzun yıllar hafif seyirli olur ve başka rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle anti-transglutaminaz IgA ve gliadin antikor testi gibi spesifik testlerle erken tanı konulması büyük önem taşır.
Kadınlarda Çölyak Hastalığı Belirtileri
Kadınlarda çölyak hastalığı belirtileri, hem sindirim sistemi bozuklukları hem de hormonal dengesizliklerle kendini gösterebilir. Gluten duyarlılığı, doğurganlık sağlığı ve adet düzeni üzerinde doğrudan etkili olabilir.
Kadınlarda çölyak hastalığı, bağışıklık sistemi ve hormon dengesine bağlı olarak farklı belirtilerle seyreder. En sık görülen semptomlar şunlardır:
- Adet düzensizlikleri veya amenore (adet görememe)
- Kısırlık (infertilite) veya tekrarlayan düşükler
- Erken menopoz riski artışı
- Kronik yorgunluk ve kansızlık
- Kemik erimesi (osteoporoz)
- Mide bulantısı, şişkinlik ve gaz
- Cilt döküntüsü ve saç dökülmesi
Bu belirtiler, çoğu zaman sindirim şikayetlerinden bağımsız olarak gelişir. Kadın hastalarda çölyak hastalığı, demir ve folat eksikliğine bağlı anemi ile de kendini gösterebilir. Jinekolojik problemlerle başvuran kadınlarda, tekrarlayan düşük veya adet düzensizliği mevcutsa, çölyak olasılığı laboratuvar testleriyle mutlaka araştırılmalıdır.
Çölyak Hastalığı Belirti Vermeden İlerleyebilir Mi?
Çölyak hastalığı belirti vermeden ilerleyebilir, çünkü bazı bireylerde glutenin neden olduğu bağışıklık yanıtı sessiz şekilde gelişir. Bu durumda bağırsaklarda hasar oluşmasına rağmen hasta herhangi bir belirti hissetmeyebilir. Bu form “sessiz çölyak” olarak tanımlanır.
Sessiz çölyak hastalığında sindirim şikayetleri görülmez, ancak ince bağırsak mukozasında villus yıkımı devam eder. Bu tablo, uzun vadede besin emilimini azaltarak vitamin ve mineral eksikliklerine yol açar. Sessiz çölyakta fark edilmeden ilerleyen sorunlar şunlardır:
- Demir eksikliği anemisi
- Kemik erimesi (osteopeni veya osteoporoz)
- Kronik yorgunluk ve halsizlik
- Sinirsel belirtiler (uyuşma, denge bozukluğu)
- Hormonal dengesizlikler veya kısırlık
Bu nedenle çölyak hastalığı şüphesi, sadece belirtiye değil laboratuvar bulgularına da dayanmalıdır. Anti-transglutaminaz ve endomisyum antikor testleri, belirti göstermeyen bireylerde bile tanı koymada en güvenilir yöntemlerdir. Sessiz formlar genellikle aile öyküsü bulunan kişilerde rastlanır.
Çölyak Hastalığı Belirtileri Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Çölyak hastalığı belirtileri, gluten içeren besinlerin diyete girmesinden sonraki birkaç hafta veya ay içinde ortaya çıkar. Ancak bazı bireylerde belirtiler yıllar sonra, stres, enfeksiyon veya hormonal değişiklik gibi tetikleyicilerle de başlayabilir.
Belirtilerin ortaya çıkış süresi; genetik yapı, bağışıklık yanıtı gücü ve gluten miktarına göre değişiklik gösterir. Çölyak hastalığında belirtilerin görülme zamanına ilişkin önemli noktalar şunlardır:
- Bebeklerde: Ek gıdaya geçişle (6–24 ay arası) belirtiler belirginleşir.
- Çocuklarda: Gluten tüketimi arttıkça kilo alamama, karın şişliği ve ishal gelişir.
- Yetişkinlerde: Uzun yıllar sessiz kalabilir, genellikle 20–40 yaş arası tanı konur.
- Stres veya gebelik sonrası: Bağışıklık sistemi tetiklendiğinde belirtiler başlayabilir.
- İnce bağırsak hasarı ilerledikçe: Vitamin-mineral eksiklikleri ve yorgunluk ön plana çıkar.
Belirtilerin zamanlaması kişiye özgüdür; bu nedenle hastalık “kronik” bir süreç olarak değerlendirilir. Gluten alımıyla semptomlar arasında doğrudan ilişki bulunduğundan, doğru tanı için çölyak antikor testleri ve biyopsi değerlendirmesi büyük önem taşır.
Çölyak Hastalığı Belirtileri Hangi Testlerle Doğrulanır?
Çölyak hastalığı belirtileri, laboratuvar ortamında yapılan serolojik testler ve bağırsak biyopsisi ile doğrulanır. Bu testler, bağışıklık sisteminin gluten proteinine verdiği tepkiyi ölçerek tanıyı kesinleştirir.
Hastalığın tanısında kullanılan başlıca testler şunlardır:
- Anti-transglutaminaz (tTG-IgA) testi: Çölyak hastalığında en sık kullanılan ve yüksek doğruluğa sahip testtir.
- Anti-endomisyum (EMA) antikor testi: Spesifikliği çok yüksek olup, pozitifse tanıyı destekler.
- Gliadin antikor testi: Özellikle erken evre çölyak vakalarında antikor yanıtını tespit eder.
- Toplam IgA testi: Bağışıklık yetmezliği varsa yanlış negatif sonuçları önlemek için değerlendirilir.
- Bağırsak biyopsisi: Serolojik testler pozitifse, ince bağırsaktan alınan örnekte villus hasarı doğrulanır.
Bu testler, çölyak hastalığının belirtilerini diğer sindirim hastalıklarından ayırt etmede kritik rol oynar. Test öncesi en az birkaç hafta glutenli beslenme sürdürülmelidir; aksi hâlde antikor düzeyleri düşük çıkabilir.
HLA DQ2 ve DQ8 Testi ile Çölyak Hastalığı Doğrulanabilir Mi?
HLA DQ2 ve HLA DQ8 testi, çölyak hastalığının genetik yatkınlığını belirlemek için kullanılır; ancak bu test tek başına tanı koydurucu değildir. Bu genlerin negatif olması, çölyak hastalığı olasılığını neredeyse tamamen ortadan kaldırır.
Çölyak hastalarının yaklaşık %95’inde HLA DQ2, geri kalanında ise HLA DQ8 genotipi bulunur. Bu nedenle HLA DQ2 ve HLA DQ8 testi, hastalık riskini değerlendirmek veya belirsiz serolojik sonuçları desteklemek için tercih edilir. Pozitif bir sonuç yalnızca genetik duyarlılığı gösterir; kesin tanı için anti-transglutaminaz, endomisyum antikoru ve gliadin antikor testi gibi laboratuvar analizleri ile bağırsak biyopsisi yapılmalıdır.
Çölyak Hastalığı Belirtileri ile Karışan Hastalıklar Nelerdir?
Çölyak hastalığı belirtileri, birçok sindirim ve emilim bozukluğuyla benzerlik gösterdiği için sıklıkla başka hastalıklarla karıştırılabilir. Özellikle irritabl bağırsak sendromu, laktoz intoleransı veya kronik gastrit gibi rahatsızlıklarla benzer klinik bulgular verebilir.
Benzer belirtiler gösteren bazı hastalıklar şunlardır:
- İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS): Karın ağrısı, gaz ve dışkılama değişiklikleri ile karışabilir.
- Laktoz İntoleransı: Süt ve süt ürünleri tüketimi sonrası gaz ve ishal yakınmaları görülür.
- Kronik Gastrit veya Helicobacter pylori enfeksiyonu: Hazımsızlık ve mide ağrısı yapabilir.
- Crohn ve Ülseratif Kolit: İnflamatuvar bağırsak hastalıkları olup, benzer ishal ve karın ağrısı bulguları verir.
- Demir Eksikliği Anemisi: Çölyak hastalığındaki emilim bozukluğuna benzer kansızlık tablosu gösterebilir.
Bu hastalıkların ayırt edilmesi için serolojik testler, endoskopi ve bağırsak biyopsisi birlikte değerlendirilmelidir. Çölyak testleri pozitif, ancak klinik tablo net değilse; HLA DQ2/DQ8 genetik analizi tanıyı destekleyen ek veriler sağlar.
Çölyak Hastalığı Belirtileri Kaybolabilir Mi?
Çölyak hastalığı belirtileri, glutensiz diyetin düzenli uygulanmasıyla zamanla kaybolabilir. Gluten tüketimi kesildiğinde bağırsak mukozası kendini onarır, iltihap azalır ve besin emilimi normale döner. Bu süreç hastalığın seyrine, yaşa ve hasarın derecesine göre değişir.
Glutensiz beslenme başladıktan sonra belirtilerin kaybolma süreci genellikle şu şekildedir:
- Sindirim sistemi belirtileri: 2–4 hafta içinde belirgin şekilde azalır.
- Cilt döküntüleri (dermatitis herpetiformis): 1–3 ayda düzelir.
- Vitamin-mineral eksiklikleri: 3–6 ayda normale döner.
- Yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon sorunları: 2–3 ay içinde iyileşir.
Ancak glutenin az miktarda bile alınması belirtilerin yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu nedenle yaşam boyu glutensiz diyet uygulanmalı ve düzenli olarak çölyak antikor testleriyle tedavi takibi yapılmalıdır. Belirtilerin kaybolması hastalığın geçtiği anlamına gelmez; yalnızca kontrol altına alındığını gösterir.
Tedavi Edilmeyen Çölyak Hastalığında Hangi Belirtiler Kalıcı Hale Gelebilir?
Tedavi edilmeyen çölyak hastalığı belirtileri, gluten tüketiminin sürmesiyle bağırsak mukozasında kalıcı hasara ve sistemik komplikasyonlara yol açabilir. Uzun süre tedavi edilmezse belirtiler geri dönüşsüz hale gelebilir.
Glutensiz diyet uygulanmayan bireylerde zamanla ortaya çıkabilen kalıcı belirtiler ve sonuçlar şunlardır:
- Kronik demir eksikliği anemisi (bağırsak emilim bozukluğu nedeniyle)
- Kemik erimesi (osteoporoz) ve kemik kırıklarına yatkınlık
- Sinir sistemi hasarı (periferik nöropati, ataksi)
- Kısırlık ve düşük yapma riski
- Karaciğer fonksiyon bozuklukları
- Beslenme yetersizliklerine bağlı kas kaybı ve zayıflık
- Lenfoma (bağırsak kaynaklı kanser) riski artışı
Bu kalıcı etkiler, genellikle tanının geciktiği veya diyetin ihmal edildiği durumlarda görülür. Erken teşhis edilen hastalarda glutensiz diyet, bağırsak yapısını onararak bu riskleri büyük ölçüde ortadan kaldırır. Düzenli laboratuvar takibi ve vitamin-mineral ölçümleri, komplikasyonların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Çölyak Hastalığı Belirtileri Geçtikten Sonra Takip Nasıl Yapılmalıdır?
Çölyak hastalığı belirtileri geçtikten sonra, hastalığın kontrol altında kalması için düzenli tıbbi takip şarttır. Glutensiz diyetle belirtiler azalsa bile, bağırsak mukozasının tam iyileşip iyileşmediği laboratuvar testleriyle izlenmelidir.
Takip sürecinde uygulanması gereken temel kontroller şunlardır:
- Anti-transglutaminaz ve endomisyum antikor testleri: Diyet etkinliğini ve olası gluten maruziyetini izler.
- Vitamin-mineral profili: D vitamini, demir, B12 ve folat düzeyleri 6 ayda bir kontrol edilmelidir.
- Kemik yoğunluğu ölçümü (DEXA): Osteoporoz riski açısından yılda bir önerilir.
- Karaciğer fonksiyon testleri: Emilim bozukluğuna bağlı enzim değişikliklerini takip eder.
- Beslenme danışmanlığı: Diyetin eksiksiz uygulanmasını ve günlük protein, kalsiyum, lif alımını destekler.
Bu takip protokolü, hem tekrarlayan belirtilerin önlenmesini hem de sessiz ilerleyen çölyak komplikasyonlarının erken saptanmasını sağlar. Uzun dönemli laboratuvar kontrolleri, hastalığın tamamen kontrol altında tutulması için en güvenilir yoldur.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Çölyak hastalığı belirtileri ne zaman başlar?
Çölyak hastalığı belirtileri, gluten içeren gıdaların diyete girmesinden sonraki birkaç hafta içinde başlar. Bazı bireylerde ise belirtiler yıllar sonra stres, enfeksiyon veya gebelik gibi tetikleyicilerle ortaya çıkar.
Çölyak hastalığı sadece bağırsakları mı etkiler?
Hayır. Çölyak hastalığı yalnızca sindirim sistemini etkilemez; cilt, sinir sistemi, kemik yapısı ve hormonal denge üzerinde de belirgin etkiler oluşturabilir. Bu nedenle sistemik bir hastalık olarak değerlendirilir.
Çölyak hastalığı ciltte nasıl belirti verir?
Çölyak hastalığında ciltte genellikle “dermatitis herpetiformis” adı verilen kaşıntılı ve su dolu kabarcıklar görülür. Bu döküntüler genellikle dirsek, diz ve kalçada simetrik şekilde ortaya çıkar.
Çölyak hastalığı kansızlık yapar mı?
Evet. Çölyak hastalığı demir, B12 ve folat emilimini bozduğu için kansızlığa neden olur. Bu durum genellikle halsizlik, baş dönmesi ve solgun ciltle kendini gösterir.
Çölyak hastalığı testleri aç karnına mı yapılır?
Çölyak testleri genellikle açlık gerektirmez. Ancak doğru sonuç alınabilmesi için test öncesinde birkaç hafta gluten içeren gıdalar tüketilmeye devam edilmelidir; aksi hâlde antikor düzeyleri düşük çıkabilir.
Glutensiz diyetle çölyak tamamen iyileşir mi?
Glutensiz diyet çölyak hastalığını tamamen ortadan kaldırmaz, ancak belirtileri ve bağırsak hasarını tamamen düzeltir. Diyet ömür boyu sürdürülmelidir.
Sağlığınızda en küçük bir şüpheyi bile ertelemeyin. Uzman doktorlarımız ve deneyimli hasta danışmanlarımızla, size en doğru testi en hızlı şekilde sunmak için buradayız. Şimdi hemen online randevu alabilir ya da bize 0850 360 06 05 üzerinden ulaşarak danışmanlarımızla görüşebilirsiniz.