KARDİYOVASKÜLER RİSK PANELİ
( Kardiyovasküler Risk DNA Testi, Kardiyovasküler Risk Paneli DNA Testi, Kardiyovasküler Hastalıklar DNA Testi )
Günümüzde, kardiyovasküler hastalıklarla bağlantılı olduğu düşünülen genetik bölgeler belirlenmiştir. Bunların en önemlileri: Faktör II protrombin (G20210A), Faktör V (G1691A&H1299R), MTHFR (C677T&A1298C), Faktör XIII (V34L), ß-Fibrinojen (-455 G-A), PAI-1 (4G/5G), HPA-1 (a/b), ACE (I/D), ApoB (R3500Q), ApoE (e2/e3/e4)’dür. Gebelik kayıpları için bu teste ilaveten Karyotip (Kromozom) analizi de ilave olarak istenebilmektedir.

Trombotik olaylar edinsel (yaşa bağlı, cerrahi, oral kontraseptif, hormon tedavisi ve gebelik) veya koagulasyon elementleri ile antikoagulan zincirinin kalıtımsal defektlerinde karşımıza çıkabilir. Her yıl 1000 kişiden 1’inde, oluşumunda birçok faktörün rol aldığı vasküler bir hastalık olan venöz trombozis tanısı konmaktadır. Venöz trombozis, sadece Amerika’da yılda 60.000 kişinin ölümüne neden olmaktadır. Merkezimizde tekrarlayan gebelik kayıpları olan çiflerde sıklıkla istenmekte olan kardiyovasküler risk paneli uygulanmaya başlanmıştır. Test, kalp ve damar hastalıklarına yatkınlığın belirlenmesi için de günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.
Kardiyovasküler Risk Kapsamında değerlendirmeler
Test kapsamında aşağıdaki genetik bölgeler değerlendirilmekte ve 10 ayrı genetik bölgede meydana gelen 12 farklı mutasyon (genetik değişim) incelenebilmektedir.
Faktör V G1691A(Leiden):
Faktör V Leiden’ in oluşumuna neden olan G1619A mutasyonun bulunduğu bölge, Aktive Protein C (APC)’nin Faktör Va’ yı yıktığı üç kesim noktasından birisidir. Mutasyon sonucu APC’ ye rezistans gelişir ve Faktör V Leiden, Faktör Va’ ya göre 10 kat yavaş yıkılır ve dolaşımda daha uzun kalır. Mutasyonu heterozigot taşıyanlarda venöz tromboz riski hafif artmışken (3-5 kat), homozigot taşıyanlarda tromboz riski ciddi olarak artmıştır (20 kata kadar). Mutasyonun toplumumuzdaki prevalansı %5,2 dir.
Faktör V H1299R (R2):
Bu mutasyon daha hafif bir APC rezistansı yaratır.
Protrombin G20210A:
Heterozigot mutasyon taşıyanlarda tromboza yatkınlık konusundaki sonuçlar tartışmalı olsa da, mutasyonu homozigot olarak taşıyanlarda arteryel ve venöz tromboz için artmış risk vardır. Mutasyonun fetal kayıplarla ilişkisi de gösterilmiştir. Mutasyonun toplumumuzdaki prevalansı %2,6’dır.
Faktör XIII V34L:
Mutasyon artmış Faktör XIII aktivitesine neden olur.
Fibrinojen -455 G-A:
Bu promotor bölge mutasyonunu heterozigot olarak taşıyanlarda fibrinojen düzeyi artmıştır. Homozigot olarak taşıyanlarda artış daha belirgindir. Mutasyonu taşıyanlarda özellikle iskemik stroke için artmış risk vardır.
PAI-1 4G-5G:
Tek nükleotid delesyon/insersiyon (4G/5G) mutasyonudur. 4G delesyon mutasyonu sonucu Plasminojen Aktivatör İnhibitör 1 (PAI1) konsantrasyonunun artmasına bağlı olarak fibrinolitik aktivite bozulur ve trombotik olaylara yatkınlık artar.
GPIIIa L33P (HPA-1):
Glikoprotein IIIa (GPIIIa) platelet membranı üzerinde bulunan fibrinojen reseptörüdür. Normal allel A1(a) olarak ifade edilir. A2 (b) alleli erken yaşta akut koroner olaylara, myokard infarktüsüne, stroke’ a yatkınlıkta önemlidir.
MTHFR C677T:
Metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) geninde 677. pozisyonda A yerine T alleli taşıyanlarda enzim, daha termolabil ve daha düşük aktivitelidir. Bu da plazmada folat konsantrasyonunda düşmeye ve homosistein konsantrasyonunda artmaya neden olur. Homosistein konsantrasyonundaki artmanın tromboembolizm ve ateroskleroza yatkınlık yarattığı bilinmektedir.
MTHFR A1298C:
Plazma homositein konsantrasyonunda artmaya neden olur.
ACE I/D:
ACE geninin 16. intronunda, 250 bp’lik dizinin delesyon/insersiyonuyla ilişkili bir polimorfizdir. ACE geni potent bir vazopresor olan angiotensin II’ yi oluşturur. Ayrıca bradikinini (vazodilator) inaktif eder. DD olanlarda serum konsantrasyonu II’ nın iki katıdır. ID olanlarda enzim seviyesi ara düzeydedir..
ApoB R3500Q:
Apo B 100, LDL’ nin ana apolipoproteinidir ve LDL reseptörü için ligand görevi görür. Mutasyon LDL’ nin reseptöre bağlanmasını geçiktirir LDL’ nin temizlenmesi azalır. Sonuç olarak ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalıklara yatkınlık artar.
ApoE (E2, E3, E4):
ApoB’ ye benzer şekilde LDL reseptörü için ligand görevi gördüğünden mutasyon E4 alleli taşıyanlarda LDL’ nin reseptöre bağlanması ve ortamdan uzaklaştırılması azalır. Sonuç olarak ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalıklara yatkınlık artar. Normal allel E3’ tür. En düşük kolesterol miktarı E2 alleli ile ilişkilidir.
Kardiyovasküler risk paneli testi merkezimizde her gün çalışılmaktadır. Daha ayrıntılı bilgi ve randevu için 0850 360 06 05 nolu hattımızdan hasta danışmanlarımızla görüşebilirsiniz.