HSV Testi
Herpes tanısı koyabilmek için Herpes (HSV) Testi bireyden kan numunesi alınarak yapılır. Herpes (HSV) testinde kanda virüse karşı antikor varlığı araştırılır. Kan testleri aktif herpes enfeksiyon olmasa da kişinin HSV’ nin daha önceden bulaşıp bulaşmadığını da göstermektedir.
Daha çok dudak ve ağız etrafında belirti veren HSV-1 ile karşılaşma genellikle çocukluk döneminde olur. HSV-2 ise ise gençlerin hastalığıdır. Çoğu enfeksiyon genellikle belirti vermeden sessiz olarak geçer. Bu durumda HSV’nin varlığı genellikle kanda özel testlerle gösterilebilir. Herpes Simpleks Virüs (HSV) adı verilen bir virüsün neden olduğu “uçuk” (herpes) dünyada en yaygın görülen enfeksiyondur.

HSV ile karşılaşanların ancak %1′inde ilk enfeksiyon çok gürültülü, ağır geçer. İlk karşılaşmadan sonra genellikle sessiz olarak sinir düğümlerine yerleşen virüs, vücut direncinin veya lokal direncin düştüğü durumlarda (grip, adet dönemi, stres, zayıflama diyeti, yorgunluk, aşırı güneşte veya soğukta kalma, deri kuruluğu, vb.) enfeksiyonun ilk girmiş olduğu bölgede alevlenmeye neden olur. Solunum damlacıklarıyla, aktif uçuktaki içi su dolu kabarcıkların temasıyla veya aktif hastalık olmadan virüsü içeren tükürük veya genital salgılarla temas sonucu bulaşır. Kuluçka dönemi 3-12 gündür. HSV’nin 2 alt tipi vardır; HSV 1 ağız ve dudak etrafındaki enfeksiyona neden olur. HSV 2 ise daha çok genital bölgede enfeksiyona neden olur.
Herpes Risk Faktörleri
HSV-2 (genital uçuk) için bilinen risk faktörleri arasında hayat boyu cinsel ilişkide bulunulan partner sayısı, cinsel olarak aktif olunan süre, eş cinsellik, daha önce cinsel yolla bulaşan hastalık geçirmiş olmak sayılabilir. Eğer şüpheli bir cinsel temasınız var ise Herpes yönünden test yapılmalıdır. HSV testi sonucu pozitif olan kişilerin yeni veya enfekte olmayan cinsel partnerleriyle temasta prezervatif kullanmaları gerekmektedir.
Herpes Belirtileri Nelerdir ?
İlk herpes enfeksiyon genellikle sessiz ve belirti olmadan geçer. Yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, bölgesel lenf bezlerinde şişme ile başlar; bunu takiben ağız içinde ve/veya boğazda üzeri sarı beyaz zarla kaplı, etrafı kızarık, çok sayıda, ağrılı aft benzeri yaralar ortaya çıkar. Bu yaraların ortaya çıkardığı yutma güçlüğü sorunu özellikle çocuklar için çok sıkıntılıdır. Daha çok ağız içinde görülen bu küçük yaralar yüzün herhangi bir yerinde de oluşabilir. Yüz bölgesinde ortaya çıkarsa, içi su dolu küçük kabartılar şeklinde görülür. Ateş 3-5 günde kaybolurken yaraların tamamen iyileşmesi 2-3 haftayı bulabilir.
HSV-1 ile toplumun önemli bir kısmı çocukluk döneminde bu karşılaşmış olmasına rağmen herkeste uçuk görülmez. Uçuk, dudak ve ağız etrafı dışında kadınlarda kalçada, sakal bölgesinde, parmakta, gözde görülebilir. Bu alışılmamış yerleşimler arasında göz bölgesi, körlük ile sonuçlanabilme olasılığı nedeniyle en önemlisidir.
HSV-2 tıpkı ilk enfeksiyon ağır seyredebilir; ateş, kas ağrısı, halsizlik, kasık lenf bezlerinde şişme olur. Ancak özellikle tanısal özellik taşıyan içi su dolu kabarcıklar veya minik yaralar olmadığı için tanı koymakta güçlük olabilir. Hastaların yaklaşık yarısı ise hiç belirti vermeden ilk enfeksiyonu geçirir. Böyle bir durumda tanı yapılacak herpes testiyle konulur. Herpes enfeksiyonun tekrarlayan ataklarında HSV-2 de lezyonlar dudak etrafındaki lezyonlara çok benzer içi su dolu kabarcıklar şeklinde genital bölge de görülebilir. Bunlar birkaç gün içinde yaraya dönüşerek özellikle idrar yaparken güçlük yaratabilirler. Tekrarlayan enfeksiyonlar kadınlarda ve erkeklerde daha şiddetli seyreder.
